Çıralı köyü, Antalya’ya araçla yaklaşık 1,5-2 saatlik mesafede sahil kenarında bir köydür. Kemer, Çamyuva, Tekirova’yı ve son olarak Ulupınar köyünün levhasını da geçtikten 1.2 km sonra soldaki Çıralı tabelasını kaçırmamalısınız. Bu tabeladan içeriye doğru sapınca önünüze çıkan virajlı yol 7 km sürer. Çıralı’ya vardığınızda kime sorarsanız sorun sahilin nerede olduğunu veya kalacağınız otelin yerini size gösterecektir. Ayrıca, köyün içindeki yön levhaları da size yardımcı olabilir.
Bu köy yıllarca gittiğim, gitmekten vazgeçemediğim ve gidemediğim zamanlarda çok özlediğim, bana göre adeta cennetten bir köşedir. Çok dingin bir aurası var ve insanın ruhunu dinlendiren bir yer. Çıralı, aslında küçük ve yalın bir köy. En güzel tarafı da çok fazla keşfedilmemiş, doğallığının bozulmamış olmasıdır.
Çevrecilerce korunan ve kocaman su kaplumbağalarının çıkıp yumurta bıraktığı bir sahili olduğu için gece ışıklandırma da azdır dolayısıyla akşamları gökyüzü Çıralı’da bir başka güzeldir. Uzun bir sahilin bitiminde tüm görkemiyle denizi ve doğayı kucaklayan Olympos dağı ve Olympos sahili, Cıralı sahilinden sadece 1,5 km’lik yürüme mesafesindedir. Çevreyolundan giderseniz bu yol yaklaşık 20 km sürer. Olympos, zamanında önce uzun süre korsanların daha sonra da sırasıyla Roma’lıların, Venedikli tacirlerin ve son olarak da Osmanlıların yaşadığı antik bir kentmiş. Olympos dağının, (tanrıların dağı diye de geçiyor) eteği yeşil ve mavinin kesiştiği çok güzel bir noktadır. Akşamüstü günbatımına doğru Çıralı sahilinde oturduğunuzda Olympos dağını uzaktan seyretmek çok keyiflidir. Veya güneş battıktan sonra dağın eteğine doğru yürüyüp de dibinden denize girmek harika bir duygudur. Yeşilin denize yaptığı yansıma gün batımıyla beraber hafif gri ye veya koyu laciverte dönüşür. Denizin, dağın, gökyüzü ve denizin değişen tonlarını Çıralı’da deneyimlemek bambaşka bir huzurdur.
Sahildeki restoranların çoğu iyidir ve bir iki tanesinde de taş fırın vardır, dolayısıyla lavaş ve ekmekler önünüze sıcacık gelir. Balıkların, zeytinyağlıların tadı bir başkadır. Sahildeki Karakuş adlı restoranda barbun, taş fırın lahmacunu ve pideler çok lezzetlidir. Akşamları da harika bir gökyüzü eşliğinde yemek isterseniz yine Karakuş adlı restoranda yerinizi ayırtabilir, Akdeniz balıklarından grida veya akya balığınızı yiyebilirsiniz. Sahildeki restoranların hemen arkasındaki araba yolunun üzerinde yeralan Oleander adlı restoranın bahçesi oldukça keyifli, yemekleri lezzetlidir. Özellikle sahibinin elleriyle hazırladığı balık sosuyla yiyeceğiniz bir deniz balığını tadarsanız pişman olmazsınız. Sonrasında ise süt ve soda ile yaptıkları özel helvadan denerseniz keyfinize diyecek olmaz.
Sahildeki restoranların önündeki şezlonglarda tüm gün güneşlenebilir, denize girebilir, her türlü yiyecek ve içecek servisinden de faydalanabilirsiniz.
http://www.villalukka.com : Patika yoldan sahile beş dakika yürüme mesafesinde olan dağların çevrelediği Villa Lukkanın bahçesinde veya villaların verandasında akşamüstü veya gece keyfi çok güzeldir. Villa Lukka’nın sahipleri kahvaltılarını da sahildeki Karakuş adlı restoranda ikram ederler ve böylece dağ manzaralı harika bir kahvaltı ile güne başlayabilirsiniz. Odalarındaki dekorasyon ve sunulan yalın lükslükten memnun kalacağınıza inanıyorum. Kışın da tarifsiz bir dinginliğe ve güzelliğe sahip olan bu köyde açık olan restoranlardan bir tanesi Karakuş’tur ve ortada yanan peçkasıyla sizleri keyifle ağırlar.
www.azurhotelcirali.com Sedir ağacından yapılmış bahçe evleri ve peyzaj ödüllü bahçesiyle Azur hoteli de insan da başka bir tat bırakır . Sabah kahvaltılarındaki reçellerin lezzetini de anmadan geçmemek lazım. Patika yoldan sahile sadece beş dakika yürüme mesafesindedir.
http://www.olymposlodge.com.tr Lüks bir butik otel olan Olympos Lodge Cıralı ile Olympos arasında uzanan sahilin neredeyse tam ortasındadır. Bu güzel mekan özel plajı ve görülmeye değer bahçesiyle sizlere huzurlu bir dinlenme imkanı sunar.
Gerek yüzmek gerekse antik kenti dolaşmak için serin saatlerde Olympos'a yürüyebilirsiniz. Kekik kokuları arasında antik kenti dolaşmak keyif verir. Antik kentin içinden Olympos’a yaya giriş-çıkış saatlerinde bir sınır vardır dolayısıyla dolaşmak için akşamüstü saatlerini geçirmemenizi öneririm. Geceye kalırsanız küçük el fenerlerinizi yanınıza almayı sakın unutmayın. Dolunay yoksa ışıksız bir yolda ama harika tarihi kalıntıların arasından yürüyorsunuz demektir. Sahil yolunu kullanarak, gece Çıralı’dan Olympos’a gidip daha hareketli ve belki de müzikli bir gece geçirmek isterseniz çevre yolundan arabayla dolaşmak çok uzun ve riskli olacağı için yaya gitmek mantıklıdır. Fakat tekrar sahile çıkabilmeniz için dönüşte antik kentin girişindeki jandarmadan izin almanız gerekebilir. (hala bu sistem devam ediyor mu diye kontrol etmekte fayda var) Olympos’un, Çıralı’ya göre daha bohem bir yer ve aslında çok farklı olduğunu gittiğinizde daha iyi anlayabilirsiniz. Olympos'ta Bayram's yani Bayram'ın yerinde ateş etrafında ve hamaklarda müzik dinleyerek keyif yapmak değişik olabilir. Öküz’ün yeri diye bilinen meşhur barı oldukça salaş sadece ağaç ile ahşaptan yapılmış bir mekandır ve ilerleyen saatlerde müziğin sesi yükseltilerek gece kulubu havasına dönüşür.
Spor ayakkabılarınızı giyip de Çıralı köyünün içini yürüyerek keşfe çıkmak da çok keyifldir. Ayrıca, Çıralı’dan arabayla sadece 3 km mesafede olan Yanar Taş’a (Chimera) tırmanmak da genelde tercih edilen bir aktivitedir. Yanartaşta dağın üzerinde dağınık bir şekilde doğalgazın hava ile temas etmesi sonucu yanan alevler göreceksiniz. O ateşi gece görmek daha da güzeldir. Fakat gece çıkarken basamaklarda dikkatli olun ve fenerlerinizi yanınıza almayı sakın unutmayın. Tekne gezisiyle çevre adalara ve batıklara gitmek keyiflidir ama bunun için en az yarım gününüzü ayırmanız gerekir. Çıralı da yapmaktan en büyük keyif aldığım aktivitelerden biri ise köy içinde ve civarında bisikletle dolaşmaktır.
Bana göre, Çıralı insanın ömründe bir kez olsun görmesi hatta konaklaması gereken bir beldedir.